Sayfalar

17 Nisan 2011 Pazar

Caramel- film analizi

Lübnan yapımı, yönetmenlik ve yardımcı yazarlığını yaptığı filmin başrolünde de oynayan Nadine Labaki nin Caramel filmi hakkındaki detayları aşağıdaki linkte bulabilirsiniz.
http://www.imdb.com/title/tt0825236/


Caramel, Beyrutta çalışarak hayatlarını sürdüren 5 farklı kadının öyküsü. Filmde Si-bell adı güzellik salonunda çalışan 3 kadın ve kapı komşuları ortayaşlı bir terzi ve bakmakta olduğu yaşlı annesi nin hikayesini izliyoruz.
Film Beirutta geçtiği halde savaştan bahsedilmez. Evlilik, aşk temaları işlenilmeye çalışılmış. Filmde aynı zaman da hristiyan ve müslüman arkadaşların hiç sorun olmadan beraber yaşadıklarını görüyoruz. Aslında ortadoğuda farklı dinlere mensup kadınların nasıl kavgasız dövüşsüz hatta birbirlerine destek olarak yaşamlarını sürdürdüğünü anlıyoruz. Hristiyan arkadaşları müslüman bir genç kızın evlilik öncesi bekaret sorununu çözmek için uğraşırlar mesela. Çünkü gelin olacak kız daha önce bir erkekle beraber olmuştur, ancak kocası bunu bilmesin diye ameliyat olur ve bu sayede kocası eşinin bekaretinin ilk kez gerdek gecesinde bozulduğunu sanacaktır. Burada hristiyan olan 2 arkadaşı, Nisrin e yardım edip beraber jinekoloğa giderler.Yani erkeklerin yönetiminde yuzyıllarca din savaşları yaşanmış olan bu topraklarda, feminen duyguların nasıl beraber ve kardeşçesine birbirine tutunduğuna şahit oluyoruz. Hakkaten de aslında din çoğu zaman siyasi çıkarlar için suistimal edilmiştir erkek liderler tarafından. Bunun arkasında hep kitleleri arkasına alma ve oy desteği kaygısı yatar. Ama kadınlar için durum farklıdır. Onlar farklı dinlerden de olsa birbirini anlarlar, ne tür sıkıntı ve zorunluluklar altında ezildiklerini, mecburiyetler altında girdiklerini görürler ve birbirini çok iyi anlayıp hoşgörürler. Keşke ortadoğuda kadın liderler başa gelebilse; siyaset, eğitim sistemlerini kadınlar organize etselerdi...
Filmde ayrıca bir polis memurunun aşkı anlatılıyor, komik memurumuz en ufak bir hatasını bahane ederek güzel Layale ile konuşma çabası içindedir. Ve sonunda muradına erer, tüm gün bakım yaptırır kendisine ve bıyıklarının bu kadınlar tarafından kesilmesini de engelleyemez:)  Burada yine polis memurunun bıyığından olması, kadın mizacının sertliklerin üstesinden nasıl gelebileceğini gösteriyor.

Layale aşığıyla otel odasında doğum gününü kutlamak için bir gece geçirmek ister. Gelgelelim hiçbir otel evlilik belgesi olmadan rezervasyon kabul etmez. Filmde kadınların sıksık kendi isimlerini değiştirdiklerini görüyoruz. Otel rezervasyonu yaparken, jinekoloğa giderken...yakalanma, tanınma korkusu gerçekten kadınlar için büyük tehdittir. Namus hala bir tehlikedir ama kadınlar gizlilik, yalan ve dalavere konusunda başarılıdırlar. Aslında gerçektende bir kadın yalan soyleyince anlaşılması imkansız denecek kadar zordur. Mesela bekaret sorununu çözmek için, " o iş kolay, çarşafına horoz kanı süreriz olur biter" derler, veya tuvalet sırasına kaynamak  için "hastayım" diyip sonra yalanı anlaşılmasın diye  kırmızı boyalı peçete ve pedini çöp kutusuna atan uyanık kadınlar.
Filmde para uğruna bazı sınıfların nasıl diğer insanları manikürcü, pedikürcü olarak kullandığını, bu sektörün aslında kölelikle nekadar da bağdaştığını gördük. Neden çoğu kadın bu işleri kendileri hallederken bazıları başka kadınlardan yardım ister. Belki sistem değişti, artık kölelik kalktı ama eskiden hizmet gören insanlar yine aynı hizmeti fazlasıyla görüyorlar. Ama bu sefer o eskiden zorla köle olarak alınıp satılan insanlar, hayatlarını devam ettirecekleri paraları kazanmak uğruna çalışıyorlar ve özgür olduklarını sanıyorlar.
Filmde belki en dramatik karakter Rose dir. Annesi hafif akıl hastası Lili ye hayatının sonuna kadar tahammül etmelidir. Lili bağırıp çağırsa, saçmalıklarıyla müşterileri rahatsız etse bile Rose un kaçacak yeri yoktur. Annesini terk edemez, bunu yapacak cesareti yoktur. Hatta beklediği beyaz atlı prens Charles onu randevulaştıkları kafede saatlerce beklediği halde O, gidemez. Aslında gidebilirdi ama o noktada aşağılık komplexi yer edinmeye başlıyor. Kendini bu yeni ve güzel hayata laik göremiyor. Çıkıp gidebilse bile yaptığının yanlış olduğunu düşünüyor çünkü annesine vefasızlık yapmış olacak. Ama tabiiki ikisinin arasında optimum bir çözüm bulması gerekirdi. Mutluluk ve annesinin bakımını devam ettirme arasında bir çözüm bulmalıydı. Çünkü aslında mutsuzluğunun sebebi olarak annesini görmekte ve ona yüklediği bu artan sorumluluk yüzünden kendisinden gittikçe daha fazla nefret etmektedir. Halbuki kendi mutlu olsa beki annesine sevgi duymaya başlayacaktır ama sorun şu ki Lili yi yanlız bırakamaz. Belki yanlarına alabilirdi ama ozaman da Lili hayatlarını çekilmez hale getirmeye devam ederdi.

Filmin adı olan "caramel" tatlısıyla, kadınların enbüyük acı kaynağı olan ağda arasında bir benzetmeye gidilmiş.

18nisan2011
Mahmut

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder